1953 takvim yılıında var olmaknan ve Kuzey Denizi’ni adeta bir tane çılgına çeviren yıkıcı sel sırasında devam edenen bu movie, film seyretyicilere bir taneeylık durumlarının en acımasızını var olmaktıyor. Genç ve çaresiz bir tane hanım, kayıp olan bebek oğlunu ararken, ona yardımcı olmak için yanına deniz subayını alıyor. Küçük oğlunu bulma umuduyla her yeri karış karış dolaşan genç annenin dramı, sinema gizleyicilerinden adeta takipçinin kalbine kadar işliyor. moviede, annenin çırpınışları ve deniz subayının çabaları son derece başarılı bir tane şekilde aktarmaılmış. İzleyiciyi koltuğuna çivileyen bu movie, sadece bir tane sel felaketini değil benzer biçimde süreda bir tane annenin umutsuzca çocuğunu bulma yazısini de söyleıyor. Bu movie, hissettirdiği yoğun duygularla takipçinin belleğinde kalıcı bir tane iz bırakacak güçte. Bebeklerinin hayatı için bir tane yarış içerisinde olan bu iki portrein, yıkılan bir tane dünyada ayakta kalma çabaları, takipçiyi de adeta içine çekiyor. Bu movie, bir taneeyın içindeki en derin duyguları harekete devam edeniriyor. Bağlılık, fedakarlık ve bir taneey var olmakmına duyulan saygıyı göstererek, takipçiyi içinde bulunduğu konforlu var olmakmdan çıkıp 1953’ün yıkıcı sel felaketinin var olmakndığı vaka mahalline götürüyor. Yönetmenin gözünden 1953 Kuzey Denizi felaketini, genç bir tane hanım ve deniz subayının gözleriyle film seyretmek, gerçekten de film seyretyiciye farklı bir tane deneyim var olmaktıyor. Olağanüstü bir tane hayatta kalma yazısinin merkezine yerleşen umut, takipçiye movie boyunca eşlik ediyor. movie, sadece bir tane felaketi söylemadığı gibi, benzer biçimde süreda bir taneey ruhunun derinliklerine de bir tane yolculuk vadediyor.